Yapay zeka (YZ), endüstride büyük bir yenilik olarak görülse de, kullanıcılar hâlâ iş dünyasında ve dijital testlerdeki olası eksikliklerinden endişe duymaktadır. Müşteri deneyimi (CX) ve kalite değerlendirme (QA) gibi alanlarda, bu risklerin sadece müşteri memnuniyeti ile sınırlı kalmadığı ifade ediliyor. Pek çok kişi, YZ tabanlı CX sistemlerinin yetersiz sonuçlar doğurabileceğini ve insan iş gücünü tehdit ettiğini öne sürüyor.
YZ destekli dijital test araçları da benzer endişeleri beraberinde getiriyor; doğruluk sorunları ve insan yazılım test uzmanlarının yerini alabileceği endişesi ön planda. Gartner, 2027 yılına kadar işletmelerin %80’inin yapay zeka destekli test araçlarını yazılım geliştirme süreçlerine entegre edeceğini öngörüyor. Yazılım test pazarı ise 2023-2027 yılları arasında %5’lik bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) ile büyüme yolunda.
Bu büyüme, yapay zekanın yazılım test uzmanlarının yerini alabileceğine dair korkuları artırıyor ve potansiyel test hatalarının iş yazılımı tedarik zincirinde riskler oluşturabileceği belirtiliyor.
İnsan Test Uzmanları İçin Yeni Bir Rol: YZ Destekli Test Uzmanları
YZ destekli yazılım test firması BlinqIO’nun kurucu ortağı Tal Barmeir’e göre, bu korkular yersiz. Barmeir, YZ’nin insan test uzmanlarının yerini almak yerine, onların verimliliğini artıran “YZ destekli test uzmanları” rolünü ortaya çıkaracağını savunuyor. YZ’nin, test uzmanlarının becerilerini artırma ve işlerini daha verimli yapma potansiyelini göz ardı etmemek gerektiğini belirtiyor.
“YZ entegrasyonu yazılım testinde giderek artıyor, ancak YZ’nin insan test uzmanlarının yerini tamamen alacağını düşünmüyorum. YZ destekli araçlar, tekrarlayan ve veri yoğun görevleri başarıyla yerine getirirken, insan test uzmanları karmaşık test senaryolarında eleştirel düşünme ve karar verme becerilerini kullanabilir,” diyor Barmeir.
YZ ile Müşteri Deneyimi ve Yazılım Testinde Verimlilik Artıyor
Barmeir, geleneksel test uzmanlarını YZ destekli araçları kullanacak şekilde yetiştirmenin verimliliği önemli ölçüde artıracağını savunuyor. “YZ araçlarını entegre ederek, test uzmanları test sürecinin sıkıcı kısımlarını otomatikleştirebilir ve böylece daha kısa sürede daha fazla testi daha yüksek doğrulukla gerçekleştirebilirler. Bu dönüşüm, geliştirme döngüsünü hızlandırırken, test uzmanlarının kullanıcı deneyimi ve güvenlik gibi daha derin bilgi gerektiren alanlara odaklanmasını sağlar,” diye ekliyor.
Barmeir, YZ’nin yazılım testlerinde insanları tamamen devre dışı bırakmadığını, aksine onları tamamlayan bir araç olduğunu vurguluyor. İnsanların bağlamsal anlamı kavrama, kullanıcı davranışlarını yorumlama ve etik kararlar verme konularındaki becerilerinin hâlâ vazgeçilmez olduğunu belirtiyor.
YZ tabanlı test araçları, test senaryolarını otomatik olarak yakalayıp çoğaltarak test süreçlerini kolaylaştırabilir. Ancak, bu tür araçlar kullanılsa bile insan denetimi, etik standartların ve iş hedeflerinin karşılandığından emin olmak için gereklidir.
Farklı Alanlardaki Etkisi
Barmeir’e göre, YZ’nin iş gücü üzerindeki etkisi sektöre bağlı olarak değişiyor. Üretim veya veri girişi gibi alanlarda YZ’nin tekrarlayan görevleri üstlenmesi daha olası. Ancak, yaratıcı düşünme, karmaşık karar verme veya insan ilişkileri gerektiren alanlarda YZ, daha çok insan becerilerini tamamlayan bir araç olacaktır.
Şirketlerin, müşteri deneyiminde YZ’nin kullanımına dair şeffaflık, kişiselleştirme ve kontrol gibi faktörlere odaklanarak artan endişeleri hafifletmesi gerektiğini belirtiyor. “YZ’nin nasıl kullanıldığını açıkça iletmek, etkileşimlerin insan merkezli ve empatik olmasını sağlamak ve kullanıcılara YZ destekli ve insan temelli hizmetler arasında seçim yapma fırsatı sunmak, bu konuda olumlu bir algı oluşturacaktır,” diye ekliyor.
Yazılım Testinde Yeni Dönem
Yazılım testi endüstrisi, YZ ve makine öğrenimi teknolojilerinin entegrasyonu ile köklü bir dönüşüm geçiriyor. Bu değişimin arkasında iki ana faktör var: Rutin test prosedürlerini otomatikleştirme odaklı verimlilik artırma ve güvenlik ile performans testleri için sağlam bir çerçeve oluşturma.
“Bu otomasyon odaklı değişim, yeni yazılım sürümlerinin pazara sunulma süresini (TTM) önemli ölçüde kısaltıyor ki bu, günümüzün hızlı dijital ortamında büyük bir avantajdır,” diyor Barmeir.
Hızlı dağıtım döngülerini mümkün kılarak, işletmelerin pazar taleplerine daha hızlı yanıt vermesini ve geri bildirimlere daha hızlı yanıt vermesini sağlıyor. Bu yaklaşım, geliştirme sürecini iyileştirirken şirketlerin dijital ekonomide rekabet gücünü artırmasına yardımcı oluyor.
YZ Destekli Test Uzmanlarının Geleceği
Otomasyon, test sürecini hızlandırırken, insan hatasını da en aza indiriyor. Test uzmanları, yazılımın daha karmaşık yönlerine odaklanabilir ve test sürecinin verimliliğini artırabilir. Bununla birlikte, manuel testlere göre daha karmaşık iş yüklerini ele alabilen YZ, yazılım karmaşıklığı ve iş gereksinimleri arttıkça test çabalarını genişletmeyi kolaylaştırır.
Bu entegrasyonun dezavantajları arasında, gözden kaçabilecek hatalar ve yazılım değişiklikleri ile uyumlu kalabilmek için sürekli güncelleme ihtiyacı yer alıyor. Barmeir, bu durumun zaman ve kaynak yatırımı gerektirebileceği konusunda uyarıyor.
Ancak, YZ destekli test uzmanlarının geleceği umut verici görünüyor. Bu teknoloji, sektöre giriş için gereken teknik bilgi eşiğini düşürerek test süreçlerine daha fazla insanın katılmasını sağlayabilir. Bu demokratikleşme, yetenek havuzunu genişletirken inovasyonu da teşvik edebilir.
Kalite Güvence Sektörünü Şekillendiren Yapay Zeka
Barmeir, YZ’nin kalite güvence (QA) endüstrisini önemli ölçüde dönüştürdüğünü ve rutin görevleri otomatikleştirdiğini belirtiyor. AI Test Recorder ve Playwright gibi araçlar, test süreçlerini hızlandırırken yüksek kalite standartlarını korumak için birlikte çalışıyor.
AI Test Recorder, bir test gereksinimini alıp, Playwright üzerinde tam bir test paketi oluşturarak süreci otomatik hale getiriyor. Platformun kod özelliği, kullanıcıların bir web sitesi ile olan etkileşimleri kaydederek test senaryoları oluşturmasına olanak tanıyarak manuel kodlama ihtiyacını ortadan kaldırıyor.
